Skibbe ve Aragones Fenerbahçe'ye 1 kaleci, 2 Aurelio lazım. Robero Carlos'la bu iş olmaz dediğimde Galatasaraylılığıma verdiler. Avaz avaz bağırdığımda; Rekabeten ‘pislik atıyor' dediler. Oysa ‘rakibimin kuvveti, beni daha iyi bir takım olmaya iter' prensibini unuttular. Fenerli olmayanların Fener'in iyiliği için yaptığı eleştirilere teşekkür edilmelidir. Çünkü daha gerçekçi bakış onlardadır...

Aragones sihirbaz değil! Fenerbahçe üçüncü deplasman mağlubiyetini de Sıvas'tan aldı. Şimdi Fenerliler dahil herkes aynı şeyi söylüyor. Aragones hatalı! Asla değil. Aragones'in eline ne verdiniz de ne istiyorsunuz! Üstelik elindekileri de aldınız... Bir sene önce Tuncay'ın gittiği gibi Aurelio da gitti,... Israrla beğendiğimi söylediğim ve Fenerbahçe'nin en büyük eksiğini gideren bütün rakiplere ileride basan Kezman'ı da tard ettiniz. Tantanayla alındığı gün; ‘bu adam yaramaz, yaşlı, koşmuyor, geri dönemiyor' sonrasında; ‘Fenerbahçe bütün golleri sol kanatta onun yüzünden yiyor' dediğim Roberto Carlos'a taptınız. Carlos geçen sene bir yaş daha gençken, 36'sına henüz girmemişken sakatlık bahanesiyle altı ay yattı, memleketine gitti yine bir şey demediniz. Atmaya kalktığınız Maldonado'yu ‘yokluktan' bugün as ilan ettiniz... Kalede Volkan Demirel'le olmaz diyenlere kulak tıkadınız... Semih'i yedek gördünüz. Bir futbol takımının yedekleriyle beraber 18 kişi olduğunu unuttunuz. Sadece Alex'le iş bitireceğinizi sandınız! Sonuç; Üç deplasmanda ve Porto'da hüsran! Bunun Aragones'le ne ilgisi var?. Aragones sihirbaz mı? Aragones'in Skibbe'yle de ilgisi yok. Skibbe'nin elinde birbirinden değerli isimler var; hani ‘çoğu arızalı sağlam' diyebilirsiniz ama bilin ki ‘kalan sağlar' Skibbe'nindir. Aragones'te onlar dahi yok!

Fenerbahçe yarım takım Aslında Fenerbahçeli bunları biliyor ama söylemiyor. Bütün Fener medyası ‘elinde mala yanlışları sıvadığı sürece' Fener başarılı olamaz! Bunları aylardır söylediğim için son derece müsterihim. İstiyorum ki Fenerbahçe hak ettiği güce kavuşsun. Bu kadar Aziz Başkan yatırımı varken Fenerbahçe'nin de sahada ‘eli böğründe kalmasın!' Yazık. Bu imkanlar dünyada kaç takımda var? Fenerbahçe Avrupa'da şampiyon olmalı. ‘Gerçeklerden kaçma' virüsü bizim insanımızın ciğerine işlemiş...Heybetli takımlarımız da bu yüzden zor durumlara düşüyor. Yöneticiler, sorumlular ve de medya hep mazeretlerin arkasına sığınıyor. Suç Aragones'in! Haydin oradan; Suç, elindekini satıp yerine iyi oyuncu almayan yönetimin. Suç, bu gerçeği görmeden bütün günler ha babam de babam sahibinin sesi olup Fenerbahçe'yi dev aynasında gösteren medyanın. Fenerbahçe ile Galatasaray arasındaki fark; Galatasaray'ın bu toplumu aşmış bir camianın takımı oluşundandır. Galatasaray tenkitlere açıktır. İki kişi hariç! Küfürle, geçmişe dönük kin beslemeyle spor yapılmaz!

Bravo Bülent Uygun Sıvas'ın başında Bülent Uygun var. 2.5 senedir Sıvas'ta ve ilk kez Fenerbahçe'yi yeniyor. Buradan çıkan gerçek şudur; 1-Bülent Uygun çok iyi bir Teknik Direktör olma yolunda, maçlara iyi hazırlanıyor ve oyunu iyi okuyor, önceki yıllardaki hatalarını aşıyor. Yaptığı bütün müdahaleler mükemmeldi, zamanlaması deneyimli bir hoca marifetiydi. 2-Hocada istikrar takımı başarıya götürür. 3-Bülent Uygun cesur bir şekilde isme değil oynayana forma veriyor ve takımının gücünü biliyor. Bravo Bülent Hoca. Maçtan sonra da çok güzel konuştun. Doğru söylem -geç de olsa- insanı her zaman başarıya götürür. Seni tebrik ediyorum. Taş gibi bir Sıvas yaratmışsın. Aslında maçın skoru senin lehine çok daha farklı olabilirdi. Şansınız yoktu. En az beş gollük girişim Musa'nın şanssızlığına ve başarılı kaleci Volkan Babacan'a takıldı.

Pop Star Ka-Kazım Fenerbahçe'de, Sıvas'taki başarı çizgisi yok! Çünkü kadrosu yetersiz! Eksik yerleri var. Futbol oynamaktan çok lafla durumu idare eden müzmin sakat, doğuştan Fenerli bir Emre! Sakat bir Alex! Futbol takımı ögesi olmaktan çok ‘eğlence dünyası pop starı' bireysel takıntı Ka-Kazım... Değişen ve çabuklaşan futbolda sol kanadın yerini kaybeden ihtiyar delikanlısı R. Carlos... Orta alanda iki ‘ağır ve yatay' kimlik; Maldonado ile Selçuk... Kanatlar hiç çalışmıyor... Sıvas'ı nasıl yener bu Fenerbahçe?

Güiza'ya yazık! Kezman için iyi demiştim, niye? Rakibe önde basıyor da ondan... Güiza da öyle, o da önde basıyor, adam her zaman koşuyor ama ona top gelmiyor ki... Ona pozisyon hazırlanmıyor ki... Güiza'nın yanında ona yol açacak birileri yok ki... Fenerbahçe forvetleri alan değiştirmiyor ki... Emre yalandan oynuyor, Alex sakat... Ka-Kazım ‘kırmızı' görmediyse hakeme dua etsin... Bu takım; Mehmet Yıldızlı, Sylla'lı... Gözüne kurban Sezerli, Gol kaçırma olimpiyatı şampiyonu Musalı, Murat Sözgelmezli, Diallo'lu, Thum'lu, Balili'li Sıvas'ı nasıl yener? Çok net söylüyorum; Bülent Uygun ilk yarı Fenerbahçe'yi yordu. Rakibi durunca 46'da Balili'yi oyuna sokarak hızlı kontratağa döneceğini ilan etti. Baktı ki sakat Alex hala oyunda ve de 72'de Ka-Kazım kenara alınıyor, o zaman da 73'de forvete bir taze kuvvet daha Thum'u soktu, Fenerbahçe durdu. Gol yollarında Güiza yapayalnız kaldı... Sıvas maçı üç-beş farklı da kazanırdı...

Volkan Bebecan Bu espri Fanatik'ten Hasan Ali Atasoy'a ait, bayıldım. Çok tuttum. Harika bir tanımlama... Volkan Babacan çok güzel ve akıllı kurtarışlar yaptı ama çocuk daha ne yapsın? Yazık oldu gencecik Volkan'ın bu kurtarışlarına... Fenerbahçe o kadar defans arasında Murat'a ters kafa vurdurdu! Her iki ayakla da topa vurabilen Sezer'in attığı o müthiş golde rakibe basan tek Fenerli yoktu! Volkan Babacan golü yedi ama bence Demirel'den daha iyi... Aragones'e de bravo ki öteki Volkan'ı İstanbul'da bıraktı. Affı affetmedi!

SONUÇ Aragones ile Skibbe arasındaki fark; Skibbe'nin elinde ‘arızalı sağlamlar' var ama her mevki için en az ikişer eleman da var. Bu bir takım için bulunmaz nimettir. Galatasaray uyum sağlarsa Skibbe zaman içinde mükemmel bir takım yaratabilir. Aragones için zamanla düzelir diyemem. Böyle bir ihtimal şimdilik yok! Çünkü takımda eksik mevkiler var. Fenerbahçe ancak ocak ayında üç transfer yaparsa işler düzelir ama seneyi kurtarır mı bilemem!